Son birkaç aydır sokakta vatandaşla kurduğumuz her sohbet sonrasında konuşulan konu vatandaşa yazılan trafik cezaları.
Trafik güvenliğinin sağlanması için tedbir alınması gerekli, ancak yurttaşlar denetim amacının güvenlik değil de kasıt yada kesilen cezalarla gelir elde etmek olursa bu çok büyük bir sıkıntı vatandaşın devlete olan itimadı ve güveni sarsılır ki bu durum devletin sıkıntıya düşmesi için bekleyen akbabaların en çok istediği şeydir.
Sadece sokak değil sosyal medyada yer tutan bir çok vatandaş aynı durumdan sıkıntılı.
Hele ki Aksaray ölçeğinde küçük şehirler de bu anlatılanlar bir anda şehir efsanesine dönüşüyor ve herkes bu konuları konuşuyor.
Çifte standart iddiası can sıkıyor ;
Aksaray’ın bir çok bölgesinde yolun her iki kenarına park etmiş araçlar geçiş güvenliğini zora sokup trafiğin akışını sekteye uğratırken trafik ekiplerinin o bölgeleri ya hiç görmüyor yada görmezden gelip geçiyor iken Terminal yolunda arabanın içinde insan var iken aracın dörtlüleri yanar vaziyette haldeyken hiç uyarıya bile gerek duymadan üstelik hiç kimsenin gelişini gidişini çıkışına engel bir durum yok iken direk gelip ceza yazması insana düşündürücü geliyor.
Sanki Aksaray’da trafik mükemmel işliyormuş gibi son iki ayda üç defa sözde hatalı park yüzünden park cezası yiyen bir gazeteci sanırım başka bir ilde bulamazsınız. Gazetecilere ceza yazmak için özel bir çaba sarf eden bir kolluk ta sadece Aksaray’a has bir durumdur diye düşünüyorum.
Sanırım her konuda devletimizin yanında olmak bizim suçumuz.
Sayın İçişleri bakanımız Ali Yerlikaya’nın da her fırsatta dile getirdiği gibi Trafik cezası yazılmasındaki maksat trafikte güvenliği sağlamak olmalı.
Sokak efsanesi haline gelen devletin paraya ihtiyacı olduğu için trafik denetimlerini sıklaştırdılar iddiası doğru ise emekli maaşlarımızı bağışlayalım devlete olsun bitsin bari trafikte moralimiz bozulmasın.
Son olarak şunu söylüyoruz Vatandaşın can güvenliği adına uygulanan trafik cezaları vatandaşa eziyet olmasın.Ne yapılanı unuturuz nede unuttururuz.