Bu köşeyi takip edenler bilir bir konu hakkında yazı yazıyorsam araştırmadan , soruşturmadan beni ikna edecek bilgi ve belgeye ulaşmadan yazmam. Bu öncelikle insani sonra da basın etik kuralıdır.
14 Ağustos günüde köşemde yayımlanan " Salgın mı var açıklama bekleniyor" isimli yazımız yine okuma rekorları kırdı yaklaşık 18 bin tekil okuma ile sitemizde rekor kıran yazılarımızdan bir tanesi oldu. O yazıyı da aynı etik kurallar çerçevesinde yazdık. Halkın bilinçlenmesi adına bazı sorular sorduk verilen cevapları da köşemizde yayınlayacağımızı duyurduk. Sağ olsun konu ile Sayın Valimiz haricinde çokta ilgilenen olmadı.
Yetkililerin tüm duyarsızlığına inat vatandaşlar tarafından telefon yağmuruna tutulduk neredeyse son bir ayda bu hastalığın yakalamadığı yere çarpmadığı insan yok gibi Her ne kadar İl Sağlık müdürlüğümüz buna Salgın değil vaka artışı dese de konuştuğumuz her doktor her hekim salgının gün geçtikçe arttığını gelen her vakanın neredeyse yarısının kusma ve ishal vakaları olduğunu sıvı kaybı nedeni ile böbrek rahatsızlıklarının da artmaya başladığını ifade ediyorlar.
Bizde aynı soruları tekrar soruyoruz
1- Halkın bu durumunda sağlığımızı korumakla görevli kurum ve kişilerin haberi var mı?
2- Bu salgının (bu tabir vatandaşlara ait) sebebi nedir. Kaynağını tespit etmek için herhangi bir çalışma yapıldı mı
3- Bu salgını önlemek için Kurumlarımız ve yetkililerimiz ne gibi tedbirler aldı?
4- Vatandaş olarak bizler nasıl korunur ve bu bilgileri nerden alırız?
Geçen süre içerisinde sorduğum tek bir soruya bile cevap verilmedi. Sadece Sendika Başkanı Rıfat Kaya suçluların telaşı ile benim kaileye almadığım, kendi üyelerinin bile inanmadığı ;sosyal medya hesabından sendika yönetiminde bulunan N.A nın " Kariyer ve Mesleğine " hakaret edildiğini yargıya müracaat edeceklerini duyurdu.
Beklerdim ki binlerce üyesi olan Sağlık Senin başkanı halk sağlığını ilgilendiren salgınla ilgili de endişelensin ve görüşünü belirtsin.
Gelelim asıl meselemize "Sükut ikrardan gelir" diyerek araştırmaya ve soruşturmaya devam ettim. Ben tıp doktoru veya sağlıkçı değilim böyle bir konuda karar veremem . Bilmediğim konuyu işin ehillerine bu işin eğitimini almış, sahada çalışan hekim arkadaşlarıma, tanıdıklarıma sorarım sordum da.
Aile Hekimi, Acil Hekimleri ve Özel hastaneler de çalışan hekimler ile yaptığım görüşmeler ve edindiğim bilgiye göre takriben günlük Eğitim Araştırma Hastanesine 400-450 Aile hekimliklerini ve Özel hastaneleri de düşündüğümüz zaman günlük 800-850 hasta kusma ve ishal karın ağrısı şikayeti ile hastanelere müracat ediyor bu çok büyük bir rakamdır.
Tabi ki bu veriler net ve doğru şekilde İl Sağlık Müdürlüğümüzde bulunmaktadır. Şayet müdürlüğümüz yetkilileri bizimle doğru verileri paylaşırsa ve bunların olağan mı ? olağan dışımı olduğunu söylerse öğreniriz.
Kamu adına görev yapan kurum ve kişilerin uyması gereken kuralları sorumlulukları vardır Özellikle kamu yöneticileri kanunlara ve yönetmeliklere bağlı çalışmak zorundadır. Bu konuda Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Başkanlığının görevlerinden bir bölümü de Salgın Hastalıklar başlığı altında sayılmıştır.
İlgili yönetmelik hükümlerine göre
1-Oluşa bilecek salgınlara karşı koruma ve kontrol önlemleri almak
2- Gerekli durumlarda saha çalışmasını planlamak ve yürütmek
3-Ani gelişen Halk sağlığını tehditlerini ortadan kaldırmaya veya azaltmaya yönelik hazırlık, erken tespit, ederek normale dönme ve iyileştirme süreçlerini müdürlüğün ilgili birimleri ve ildeki ilgili kurumlarla koordineli yürütmek.
4- Hastalıkların korunma , kontrolüne yönelik kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak ve koordineli çalışmak
Görevlerini kendilerine hatırlatıp nelerin yapılıp yapılmadığının incelenmesi için sayın valimin ve kusurları varsa adli mercileri gereğini yapacağından eminim.
Son sözümde bu makamlara atama yapılırken referans olanlara ve atamaları yapanlara olsun.
Liyakat liyakat liyakat
Bunu da önce sizin sonra da kamu oyunun vicdanına havale ediyorum.