KAZANMAK İÇİN HER ŞEY MÜBAH MI ?
Malum konumuz seçim mart ayının sonunda yapılacak yerel seçimler; Yaklaşık 40 gün sonra tüm Türkiye muhtarlarını belediye meclisi üyelerini il genel meclis üyelerini belediye başkanlarını büyükşehir belediye başkanlarını seçecek.
Seçim yaklaştıkça ortam geriliyor, at izi it izine karışıyor. Yıllarca Ak Partili bilinen adamlar Ak Partiden sıra alamayınca yönünü İYİ partiye MHP ye BBP ye çeviriyor.CHP li adam MHP den aday olmaya çalışıyor İyi Partili adam Ak Partiden bir koltuk arıyor. Velhasıl bu seçimde yön ideal dava falan hepsi hak getire.
Hele kasabalarda konuşulan durum tam bir felaket; birkaç günlük iaşesine oyunu satan pazarlayan insanlar duyuyoruz. Sonuç aslında sattığı oyu değil kasabanın ilçenin geleceğini satıyor. Satan da alan da çok büyük bir vebalin altında.
Önce adaylık kavgası başladı o bitmeden bu sefer belediye meclisi ve il genel meclisi kavgaları başladı.
Çok önemli bir konu seçim de bir adım öne geçmek isteyen partiler gözünü bu adaylara çevirdi. İl genel meclisi ve belediye meclisine seçilecek kişiler için partilerin içinde gizli bir yarış başladı. Partiler kendilerine en çok oyu getirme ihtimali olan kişiler için bir biri ile yarış içindeyken kişiler sıralamada ön sıralara geçebilmek için birbiri ile yarışıyor.
Belediye meclis üyeliğinde ve İl genel meclis üyeliğinin kriteri bilgi olması gerekirken herkes oy derdine düşmüş durumda. Kim daha çok oy alabilecekse milletvekillerine kim daha yakınsa il başkanı ile kimin arası iyi ise sıralama ona göre yapılacak.
Belediye meclisi üyesi adaylarını ilk açıklayan parti Ak Parti oldu Ak Partide açıklanan liste ciddi tartışmaları da beraberinde getirdi.yılların Ak Partilileri istişare olmadığı ve hak etmeyen insanların listede olduğu gerekçesi ile kazan kaldırmış durumda.Diğer partilerdede benzer tartışmalar olacağa benziyor.
Neticede şöyle yada böyle bu seçim dönemi bitecek insanlar 1 nisan sabahına uyandığında yeni yöneticilerini seçmiş olacak. Kazanan taraflar sevinecek kaybeden taraflar ise mazaret üretip neden kaybettiklerini etraflarına anlatmaya çalışacaklar.
Seçimler kazanılır yada kaybedilir bu doğal sonuçtur ,ama başınızı yastığa koyduğunuz zaman huzurlu uyumanın kazanmaktan veya kaybetmekten daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Mesala;
Oy satın alarak seçim kazanmak kaybetmekten daha kötüdür.
İllerde ilçelerde kasabalarda mevcut belediye başkanı iken belediyenin imkanları ile seçim çalışması yaparak kazanmak kaybetmekten daha kötüdür.
FETÖ; DHKPC; PKK gibi devlet düşmanları ile birlik olup seçim kazanmak kaybetmekten daha kötüdür.
Sonuç itibari ile dostlar 1 nisan sabahına uyandığınız da kalbinizin mutmain olabilmesi için ;
Seçilenin ben kimsenin hakkına girmedim hakkımla bu seçimi kazandım demesi seçimi kazanmaktan çok daha kıymetlidir.
Oy kullanacak olan her kişinin ise ben oyumu hak edene verdim demesi kazanan tarafta olmaktan çok daha kıymetlidir.
Hepimiz bu şehrin çocuklarıyız seçim bittikten sonrada yüz yüze bakacağımızı yine birlikte oturup çay kahve içeceğimizi unnutmadan hareket edelim.
Helalleşemeyeceğimiz bir noktaya gelmek seçimi kaybetmekten daha kötüdür. 1 nisan sabahı birbirimizin yüzüne bakabilecek durumda olalım.
Sağlıcakla kalın.
