Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından "Bağımlılıklarla Mücadele: Üniversitelerin Katkısı" başlıklı panel düzenlendi. Panele katılan konuşmacılar, bağımlılıkla mücadelenin milli bir mesele olduğuna dikkat çekti.
ASÜ Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen programa Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpay Arıbaş, Aksaray İl Sağlık Müdürü Dr. Abdullah Güleç, ASÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Köse, dekanlar, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Panelin açılışında konuşan ASÜ Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Arzu Yüksel, bağımlılığın yalnızca bireysel bir sorun olmadığını, aileyi, toplumu ve geleceği doğrudan etkileyen çok boyutlu bir toplumsal mesele olduğunu vurguladı. Aksaray Üniversitesi bünyesinde kurulan merkezin bu alanda önemli çalışmalar yürüteceğini ifade eden Doç. Dr. Yüksel, merkezde madde ve davranışsal bağımlılıklarla mücadelede bilimsel bilgi üretmeyi, toplumsal farkındalığı artırmayı ve ilgili kurumlarla iş birliği içinde koruyucu ve önleyici faaliyetler yürütmeyi hedeflediklerini söyledi.
Rektör Arıbaş: Üniversitelere önemli görevler düşüyor
Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpay Arıbaş ise konuşmasında, bağımlılıktan korunmanın en kolay, en ucuz ve en kesin yolunun hiç başlamamak olduğuna dikkat çekti. Bağımlılıkla mücadelede üniversitelere önemli sorumluluklar düştüğünü ifade eden Prof. Dr. Arıbaş, üniversitelerin öncelikle bağımlılığın ne olduğu, nasıl geliştiği ve hangi sonuçlara yol açtığını ortaya koyması gerektiğini belirtti. İkinci aşamada ise bağımlılıktan kurtulma yollarının bilimsel olarak ele alınmasının önemine değinen Prof. Dr. Arıbaş, Aksaray Üniversitesi olarak kurulan Bağımlılıkla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi aracılığıyla bu konuların bilimsel zeminde tartışıldığını ve ilgili paydaşlarla iş birliği içinde çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. ASÜ Rektörü Prof. Dr. Arıbaş, "Evrensel Düşünen, Yereli Gözeten" üniversite sloganı doğrultusunda gençleri ve toplumu bağımlılıklardan korumak için üzerlerine düşeni yapmaya devam edeceklerini kaydetti.
Bağımlılık gençlerimizin önündeki en büyük prangalardan biri
Açılış konuşmalarının ardından panele geçildi. Oturum başkanlığını Aksaray Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cevdet Erdöl'ün yaptığı panelde; Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Cumhurbaşkanlığı Sağlık Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Toker Ergüder, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan ve Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç konuşmacı olarak yer aldı. Oturum Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl, konuşmasında tütün, nargile, e-sigara, uyuşturucu, alkol ve internet bağımlılığının günümüzde gençliğin önündeki en büyük prangalardan biri olduğuna dikkat çekti. Bu bağımlılıkların ortak noktalarına değinen Prof. Dr. Erdöl, en etkili tedavi yönteminin hiç başlamamak olduğunun altını çizdi. Başlamanın temel nedenleri arasında merak ve arkadaş çevresinin etkisinin bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erdöl, özellikle aile bağlarının tamamen bittiği ve kalabalık ortamların bulunduğu alanlarda riskin arttığını dile getirdi. Bağımlılığın gençlerin verimliliğini düşürdüğünü ve geleceği olumsuz etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Erdöl, gençlerin bu prangalardan uzak, özgür bir yaşam sürmesinin önemine dikkat çekti.
Prof. Dr. Ergüder: Tütün en büyük kitle imha silahıdır
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Cumhurbaşkanlığı Sağlık Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Toker Ergüder de tütünle mücadelenin yalnızca bilgi vermekle sınırlı olmadığını, denetimlerin, yasaların ve yönetmeliklerin de büyük önem taşıdığını söyledi. Tütün kullanımının hem dünyada hem de Türkiye'de önemli bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ergüder, mücadelenin tütün kullanıcılarına değil, tütün endüstrisine karşı yürütüldüğünü vurguladı. Tütün kullanımının özellikle genç yaşlarda başladığını kaydeden Prof. Dr. Ergüder, her yıl Türkiye'de yaklaşık 120 bin kişinin tütün kullanımına bağlı nedenlerle hayatını kaybettiğini ifade ederek, "Bu nedenle tütünü en büyük kitle imha silahı olarak nitelendiriyorum" diye konuştu.
Prof. Dr. İlhan: Uyuşturucu aynı zamanda bir güvenlik sorunu
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan da konuşmasında uyuşturucu bağımlılığının yalnızca bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda bir suç ve güvenlik sorunu olduğunu söyledi. Türkiye'de cezaevlerinde bulunan hükümlü ve tutukluların önemli bir kısmının uyuşturucu ile bağlantılı suçlardan dolayı ceza aldığını belirten Prof. Dr. İlhan, uyuşturucuyla mücadelede arzın en aza indirilmesinin hayati öneme sahip olduğunu dile getirdi. Konuşmasında rehabilitasyon süreçlerinin önemine de dikkat çeken Prof. Dr. İlhan, tedavi sonrası bireylerin yeniden topluma kazandırılmasının bağımlılıkla mücadelede kritik bir aşama olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Ergüder: Tütün en büyük kitle imha silahıdır
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Cumhurbaşkanlığı Sağlık Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Toker Ergüder de tütünle mücadelenin yalnızca bilgi vermekle sınırlı olmadığını, denetimlerin, yasaların ve yönetmeliklerin de büyük önem taşıdığını söyledi. Tütün kullanımının hem dünyada hem de Türkiye'de önemli bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ergüder, mücadelenin tütün kullanıcılarına değil, tütün endüstrisine karşı yürütüldüğünü vurguladı. Tütün kullanımının özellikle genç yaşlarda başladığını kaydeden Prof. Dr. Ergüder, her yıl Türkiye'de yaklaşık 120 bin kişinin tütün kullanımına bağlı nedenlerle hayatını kaybettiğini ifade ederek, "Bu nedenle tütünü en büyük kitle imha silahı olarak nitelendiriyorum" diye konuştu.
Prof. Dr. İlhan: Uyuşturucu aynı zamanda bir güvenlik sorunu
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan da konuşmasında uyuşturucu bağımlılığının yalnızca bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda bir suç ve güvenlik sorunu olduğunu söyledi. Türkiye'de cezaevlerinde bulunan hükümlü ve tutukluların önemli bir kısmının uyuşturucu ile bağlantılı suçlardan dolayı ceza aldığını belirten Prof. Dr. İlhan, uyuşturucuyla mücadelede arzın en aza indirilmesinin hayati öneme sahip olduğunu dile getirdi. Konuşmasında rehabilitasyon süreçlerinin önemine de dikkat çeken Prof. Dr. İlhan, tedavi sonrası bireylerin yeniden topluma kazandırılmasının bağımlılıkla mücadelede kritik bir aşama olduğunu ifade etti.
Bağımlı her genç, kaybedilmiş bir vatan parçasıdır
Bağımlılıkla mücadelede karşılarında devasa bir endüstri olduğunu söyleyen Dinç, bu endüstrinin büyük bir maddi güçle ve azimle çalıştığını ifade etti. Bağımlılıkla mücadelenin bir milli mesele olduğunu vurgulayan Dinç, "Bağımlı her bir genç, kaybedilmiş bir vatan parçasıdır" sözleriyle gençliğin önemine dikkat çekti. Doç. Dr. Dinç, toprağın nasıl savunuluyorsa, çocukların ve gençlerin de aynı inançla savunulması gerektiğini ifade etti. Doç. Dr. Dinç, konuşmasını bağımlılıkla mücadelenin sadece bugünü değil, ülkenin geleceğini de ilgilendiren hayati bir konu olduğunu vurgulayarak tamamladı. Panelin ardından ASÜ Rektörü Prof. Dr. Alpay Arıbaş tarafından katılımcılara teşekkür belgesi ve plaket takdim edildi. Panelden sonra ASÜ Sosyal Tesislerinde Bağımlılıkla Mücadele İl Koordinasyon toplantısı düzenlendi. Aksaray Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu başkanlığında düzenlenen toplantıda katılımcılar bağımlılıkla mücadele konusunda kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Toplantıda Türkiye'de tütün, alkol ve uyuşturucu kullanımına ilişkin güncel veriler, gençler üzerindeki riskler ve üniversitelerin ve diğer kurumların bu alandaki rolü ele alındı. Katılımcılar, bağımlılıkla mücadelede kurumlar arası iş birliğinin ve bilimsel temelli çalışmaların önemine vurgu yaptı.